2. Baskı

Şehrin hayhuyundan, çenelerin düşüklüğünden, adapların muaşeretsizliğinden muzdarip bir yeni dünyada Son Mahalle Baskısı'nın 2. baskısı nihayet yayında!

Kadınlar artık hep sıfır beden, tahta karınlı ve bronz tenli; erkeklerse kas yumağı, araba manyağı ve lüks peşinde! Hala bunlara sahip olmadığı için hayıflananlarımız varsa aramızda, yalnız değil. Güzel olanı sevmek istiyoruz ya da onlar gibi olmak istiyoruz, ama olamadığımızda içimizdeki dinmek bilmeyen şu mahalle baskısı her şeyin önüne geçiyor.
İşte yeni yayının gizli kahramanı: Güzellik Algısı.


Güzel olan neydi sahi? Plastikleşmemizden öncesini hatırlayan var mı? Bir dönüp baktığınızda kendinde en güzel bulduğun şey nedir mesela? Dolgun dudakların, en moda renge boyattığınız saçların ya da son model araban mı? Umarım değildir. Eğer diğerlerinin sahip olduğu ama aslında gerçek olmadığı tüm bu güzellikler sende olmadığı için değersiz hissetmeye başladıysan uyanma zamanın çoktan gelmiş dostum, haydi kalk ayağa! Sen inanma onlara, onların hiçbiri gerçek değil.

Daha başka güzelliklerimiz de olmalı değil mi? Biraz daha derine bak. İçindeki güzellik kedilere duyduğun merhamet, durduramadığın o karşılıksız yardım etme isteğin ya da doğanın tam ortasında "an"a duyduğun aşk olabilir belki. Bulduğun her şey için kendini kutla, çünkü ancak güzelliklerinle bu dünya için bir anlam ifade edebilirsin.

Bu blog aslında bir "kendini olduğu gibi sevme" serüveni. Kendimde olan güzellikleri fark etme, tanıma ve sevme yolculuğu. Güzellik nerede? İçimizde. Tıpkı mutluluk gibi. Ararsan bulursun, seversen çoğalır. Aslında güzellik güzel şey, ama neyin güzel olduğunu başkalarının belirlemesine izin vermediğin sürece.

Bir sonraki yazıda buluşmak umuduyla...

Yorumlar

Popüler Yayınlar